İş, pandemi derken arma yazıları kaldı. Tekrar devam. Alanımız geleneksel denizcilik ve yelken çağı denizciliği. Motorun olmadığı dönem ve o yüzden denizcisi de farklı. Daha değişik bakıyor. İlk önce direkleri görüyor. Direkler ona nasıl bir armayla çalışacağını, nasıl bir yelkenlide çalışacağını söylüyor. Zengin bir arma dünyası var yelken çağında. Yekpare, tek parça direkler, parçalı, eklemeli direkler.
Uzun süre direği uzatmanın en geçerli yolu, ana direğin üzerine, bizde çubuk adı verilen daha kısa direkler eklemek. İstenilen uzunlukta ağaç bulmak zor. Başka yararları da var. Kışın sert rüzgarlarında direk küçültebiliyorsunuz. Özellikle uskunalar böyle yapmış, gerektiğinde gabya çubuklarını indirmişler. Ayrıca direk kırdığınızda tüm direği de kaybetmiyorsunuz.
Kayık1934 projesinin hedeflerinden biri Ege’de yelken çağı denizciliği ve kullanılmış armalar. Bu yüzden direkleri o denizciler gibi görmeliyiz. Denizcilik dilimiz o dönemin mirası. Armalar açısından ayrıntılı ve zengin bir dil. Ama biz artık bu ayrıntıları göremiyoruz. Bakmasını öğrenmemiz gerekiyor. Geleneksel yelkenli dünyasına dahil olacaksak, sadece terimleri değil, onların ardındaki algısal dünyayı da kavramalıyız. Sadece gövdeye değil, başımızı kaldırıp armaya da bakmalıyız.
Burada parçalı direklerin iki türü üzerinde duracağım: kabasorta ve uskuna direkleri. Başka türler de var. Özellikle Ege’de. Onlar başka zaman. İlk önce tekrar bu parçaların adlarını anımsayalım. En altta ıskaçadan (direğin girdiği yer) başlayan ana direktir. Grandi, pruva, mizana ana direkleri. Onlara eklenenlerse, sırasıyla, gabya ve babafingo çubuklarıdır. Direk uzadıkça çubuklar da artar. Sırasıyla kontra ve kontrata gelir.
Uskuna ve kabasorta parçalı direkler deyince genelde birincisinin iki, diğerinin de en az üç parça olduğu düşünülür. Ama uskuna direkleri de çok nadiren üç parça olabilir ama daha önemlisi, pruva direği, randa yelkenden başka, baştan aşağı kare yelkenlerle donatılmış da olabilir. Bu iki tür arasındaki fark, direk parçalarının sayısı değil, parçaların uzunluklarının farklılığıdır. Yani oranlardır yelken çağı denizcisinin gördüğü.
Uskuna direkte randa yelken vardır. Bugün markoni de var ama randa veya markoni, her ikisi de esasen yüksek, yukarıya doğru uzayan yelkenlerdir. Dolayısıyla bağlandıkları ana direklerin boyları da uzun olmalıdır. Kabasorta armada böyle bir zorunluluk yoktur. Kare yelkenler esasen enli yelkenlerdir; alanları kemere hattının iki yönünde yanlara doğru artar. Kabasortada direk ve çubukların uzun olması şart değildir. İki ana direğe baktığınızda, uskuna ana direği her zaman daha uzundur.
Kayık1934 - Timuçin Binder
Comments