Bir süredir kayığımızın gönderinin bitmek üzere olduğundan bahsediyorum. Sık sık da açevela gönderi terimini kullanıyorum. Nedir bu gönder veya açevela gönderi? Bilen biliyordur da bence bilmeyenle çoğunluktadır diye düşünüyorum. O yüzden kısaca değineyim.
İsmail Bilge Usta kayığımızın gönderini yuvarlarken
Denizcilik dili sözlüklerine baktığınızda, özellikle eskilerine, sakoleva yelkenin tanımında açevela gönderiyle açılan yelken açıklamasını görürsünüz. Açevela gönderi terimine bakalım. O da, özellikle pupa seyirlerinde, bir yelkenin ıskota ucunu gergin tutmak için kullanılan ince uzun çubuk veya sırık olarak tanımlanmıştır.
Sakoleva armalı bir kayık. Bunu Ege sakolevası olarak da adlandırabiliriz. Çünkü başka yörelerde yelken direğin önüne geçmiyor.
Sakoleva yelkende de aynı şekilde kullanılır gönder ama bu uç ıskota ucu değildir. Sakoleva yelken dört köşelidir. Gönder onun kıç yönündeki üst ucunu gergin tutmak için kullanılır. Bu cunda ucudur. Yelkenin başa doğru diğer üst ucu da direğe bağlanmıştır. Gönderin baş taraftaki alt ucuna da yelkenin karula ucu bağlanmıştır. Yani seren yelkenin baş alttaki ucundan üst kıçtaki ucuna doğru çapraz bir şekilde konumlandırılmıştır.
Sakoleva armalı ufak bir tırhandil.
Gönderler serenlerden bu anlamda farklıdır. Yelken üzerine değil, uçlarına bağlanmıştır. Sakoleva yelken ve arma da, dolayısıyla, serenli değil, gönderli armadır. Denizcilik sözlüklerinde buna açevela gönderi denmiştir ama aslında değildir. Çünkü yelkenin ıskota ucunu germez, cunda ucunu gerer. O yüzden bence sakoleva gönderi demek daha uygundur.
Bizim kayığımızın ana arması buradakine benzeyecek. Görüldüğü gibi epey uzun bir gönder var.
Gelelim bizim göndere. Boyu 14.90 m. Epey uzun bir gönder ve bu da büyük bir yelken demek. Uzun olmasının avantajı gerektiğinde yelkenin ucunu yükseltmek ve böylece daha iyi rüzgâr yakalamak için. Ama hava sertleşirse o zaman gönderi daha yatay konuma almak da mümkün.
14.90 m'lik gönderimiz
Ufak piyadelerin sakoleva (tulum) yelkenleri hariç bu kadar büyük bir sakoleva kullanmış hiç kimse yok artık. Fotoğraflar ve bazı kaynaklardaki ufak notlar dışında pek bir şey bilmiyoruz. Gönderler muhtemelen tek ağaçtan yapılıyordu. Bizimki eklemeli. Acaba bu sorun olacak mı?
Sonuçta ağır bir gönder. Bu boyda hafif olması zor. Donanımların, yani palangaların da ona göre olması gerekecek ki, rahatlıkla hareket ettirebilelim. Gönder bitmek üzere, makaraları da hazır edince, denize indirmeden önce hem direği hem de gönderi karada dikip test edeceğim. O zaman göreceğiz nasıl bir şey olduğunu.
Kayık1934 - Timuçin Binder
Kommentare